fayecy2  
 
  Ana Sayfa 27.04.2024 13:39 (UTC)
   
 
WPLog Teması İşlev Denemeleri

BEKLEYİŞ

Onun tenini buz kesmişti ama benim bedenim sıcaktı, en azından ben öyle hissediyordum. Onu tenimde ısıtmak için kollarımın arasına aldım. Onun tenine dokunmayalı uzun zaman olmuştu, özlemişim tenini. Eskilerde ona dokunabiliyordum ama o dokunuşlar şimdikinin yanında bir hiç sayılırdı. Ellerimi saçlarına götürerek "Üşüyor musun?" diye sordum.
FAYECYyazılarım, hikaye9 Yorum15 Kasım 2013Devamı..
Yazıdaki Resimler Sağda Solda Ortada

GÜNEŞ SARISI PAPATYALAR

Her zaman olduğu gibi, ilk önce çekingen. Sonra yavaş yavaş yaklaşma. Vede sevgi dolu. Meleğim, beyaz renkli elbiseler yerine pembe renkli elbiseler tercih etmişti. Bana karşı olan anlamlı bakışları ve gülümsemeleri bir tür şifre gibi bir şey olmalı, çözemeyeceğim türden olan bir şifre.
FAYECYyazılarım, öykü3 Yorum17 Eylül 2012Devamı..
TÜRK BÜYÜKLERİMİZ

TÜRK BÜYÜKLERİMİZ

OSMAN GAZİ ( 1258-1326 ) Üç kıtada 600 yıl yaşayacak, dünyanın en büyük imparatorluklarından birine adını veren devlet kurucusu... Osmanlı hanedanının başı... Zulüm ve ceberutluğun hüküm sürdüğü çağa, adalet ve huzur getiren Türk...
FAYECYtarih0 Yorum17 Eylül 2012Devamı..
ATATÜRK

ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik’te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım’la evlendi. Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.
FAYECYTÜRK0 Yorum17 Eylül 2012Devamı..
DİLİMİZ

DİLİMİZ

Aslında bu başlığı seçerken “Acaba kavram olarak bir yanlışlığa sebep olabilir mi?” diye uzun süre kararsız kaldım. Çünkü ancak aciz, bakıma muhtaç olan bir şey koruma altına alınır. Bu tarz bir söylemle dilimizin acizliğini, korunmaya muhtaç olduğunu ima ederek ona hakaret mi ediyordum? Hayır, kesinlikle hayır. Biliyorum ki bizim dilimiz tarihler boyu, zengin bir kültür, bilim ve sanat dili olarak var olmuş ve bu varlığını da ebediyen sürdürecektir. Ancak zaman içerisinde dilimizin güncel sorunlar sonucu kirletilmeye başlatıldığı da hiç kimsenin göz ardı edemeyeceği acı bir gerçektir. Başımızı kuma gömerek bunu görmemezlikten gelmek aymazlığın ta kendisidir. Bunun nedenleri ve niçinleri üzerinde duracak değilim. Amacım, bu aymazlığa dur diyerek, gittikçe körelmeye başlayan toplumdaki dil bilincini yeniden canlandırmak, bu doğrultuda da alaca karanlık içindeki dilimiz adına bir mum yakıp parıltısına parıltı katmaktır, gücümün yettiğince.
adminTeknoloji0 Yorum17 Eylül 2012Devamı..
 
Sayfa1234
 
 
 
 
 
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol